2 Aralık 2014 Salı

Elma ağacı

Ölümden korkarım ben.

Etrafımdaki bazı "Hayır korkmam" diyen, ölümü "hayata dair normal bir süreç" gibi karşılayan kişiler gibi olamadım. Belki iyi, sağlam bir inanç sistemi oturtamamış olmamdandır kimbilir..
Bir de ebeveynlik müessesesine terfi ettikten sonra ölüm korkusu daha da dallandı budaklandı..Artık sadece "Ölürsem n'oolur? Ühühühü" değil, "Ölürsem çocuklar n'aapar? Ühühühü" de var...

Ne iç sıkıcı bir konu değil mi? Öyle ama mevcut bir duygu, ne yapalım?

Çocukluğumdan bir anım var ölüm korkumla ilgili...Hani bazı anlar film karesi gibi kalır ya hafızada, taaa 35 sene öncesinden, nepnet, capcanlı? İşte öyle bir anı hatırlama...

Yazlık bir yerdeyiz, tatilde. Kaldığımız ev/pansiyon/otel odasındayız. Muhtemelen öğle uykusu vakti, 2 deniz arası dinlenme zamanı..Ya uykuda rüya görüp başlıyorum yada başka tetikleyen bir şey oluyor, orası pek net değil..Net olan; benim deli gibi ağladığım, ölmek istemediğimi haykırışım, annemin babamın bana sarılışları, beni teskin etmeye çalışmaları. Sonra o an gördüğüm, zihnimde canlandırdığım mizansen capcanlı aklımda: Simsiyah elbiseli, elinde orak tutan Azrail beni kovalıyor, ben önde düşe kalka sendeleye sendeleye kaçıyorum. Belki de bu rüyaydı ve o ağlama bunun üzerine kopmuştu. Ağlarken "Ben ölmek istemiyorum, ölüm iğnesi yapın bana!" diye bağırıyorum. Annem-babam, teskin etmek amacıyla, "Tamam kızım yaparız, sen korkma" gibi şeyler söylüyorlar ve muhteşem son; olayı arka planda izlemekte olan abim "Öyle bir aşı yok, kandırıyorlar seni!" diye tüy dikiyor olaya! Ben feryatlarımı tabiiki daha da artırırken annemle babamın abime sevgi dolu bakışlarını gayet net farketmiştim!! :)

Arda ölümü hep merak etti, bazı kavramları okulda çocuklardan ve çevremizde yaşadığımız kayıplardan ötürü tahminimden erken öğrendi ve sormaya başladı, belki de ben kendim normal karşılayamadığım için, kafamda çözemediğim için, verdiğim (veremediğim) cevaplarla, tedirgin duruşumla, konuyu ört bas etme çabamla onda bu konuya dair bir huzursuzluk, korku, sıkıntılı bir his yaratmış olabilirim. Her çocukta vardır muhakkak ama Arda ölümle ilgili fazla meraklı ve huzursuzdur genelde ve ben konu açılacak diye korkarım hep...

Bir ara baktım açıklama yapmak gerek, cevap istiyor, merak ediyor, çok basit dille yaşam döngüsünü, reenkarnasyonu anlattım, kardan çocuk kitabı ve ipad uygulaması da bu konuda bana yardımcı olmuştu.
Fakat bu sefer de, aradan zaman geçti, cevap veremeyeceğim şeyler sormaya başladı:
-"Tekrar insan olarak gelebilmek için ne kadar zaman geçmesi gerekiyor?"
-"İlla önce ağaç, çimen, çiçek olarak mı geri geleceğim?"
-İnsan olarak geri geldiğimde yine kendi doğum günümde mi geleceğim?"
-Erkek olarak mı gelicem, yoksa bir kız olarak da geri gelebilir miyim?" vs. vs.

Bir yerlerde bir hata yaptım, bilmiyorum..belki bana da aynı hata yapıldı kimbilir?

Yanlız geçenlerde Arda ve Aylin arasında geçen bir diyalog içimi ferahlattı, gülümsetti, burnumun direğini sızlattı, gözlerimi yaşarttı ama ferahlattı...Arda'nın olumlu bakış açısı çok mutlu etti beni...
İşte o diyalog: (feysbuka yazmıştım, olduğu gibi kopyalıyorum)

Dün akşam Arda ve Aylin ellerini yıkamaya banyoya gittiler, kardeş kardeş. Arda büyük bir gururla abilik yapıyor. Genelde didişirler ya, nadir sakin anlardan biri...Arda Aylin'i yönlendiriyor, komutlar veriyor, bıdı bıdı muhabbet ediyorlar, kulak kesildim dinliyorum, birden muhabbet şöyle gitmeye başladı...

Arda: "Aylin, biliyorsun di mi anne yaşlanıcak ve bir gün ölücek"
Aylin: "Ölmesiiin, ben annemi isterim"
Arda: "Ama ölücek, anne babalar yaşlanıp ölürler"
Aylin: "Uhuhuuu, istemem ölmesin!"
Arda: "Ama üzülme Aylin'cim, o zamana kadar çok var, biz de çok güzel geçiririz bu zamanı, çok severiz annemizi, çok eğleniriz, o zaman ölünce üzülmeyiz, tamam mı?"
Aylin: "Hı hı, tamam, çok var, yaşasın!"
Arda: "Hem belki bir elma ağacına dönüşür, ne dersin?"
Aylin: "Elma, elmaa, çok severiiim!"
(Gülüşürler)
....
Boğazımda bir düğüm..Yüzümde gülümseme, gözümde iki damla yaş...
Çocuklar çok akıllı, çok hisli, çok sağduyulu, çok özeller...çok!



2 yorum:

Burcu dedi ki...

Öfff tüylerimi diken diken ettin. Etme... :(

Sen Gelince dedi ki...

"Çocuklar çok akıllı, çok hisli, çok sağduyulu, çok özeller...çok!"

Sen söylemişsin zaten:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...