28 Mart 2012 Çarşamba

4 diş patladı, buğday çatladı!


Bir de baktık ki Aylin'in 4 dişi çıkmış bile!
Bütün aile fertlerinin yoklama verebileceği bir hafta sonu olarak geçen cumartesiyi buluverdik..
Anane evinde pek keyifli bir diş buğdayı yapıldı Aylin kıza..
Sofra şahaneydi; Kısır, ıspanaklı tart, yoğurtlu kırmızı biberli cacık, börek, muhtelif poğaça ve kurabiye çeşitleri, annemin meşhur damla sakızlı mini aydedeleri, Linzer torte ve benim mamulüm olan tiramisu..hepiciği ev yapımı..

Yenildi, içildi, sohbet-muhabbet edildi, Aylin kız'ın diğer dişleri için kolaylıklar dilendi..
Aylin kız kalabalıkta emekleyerek annesini bulma rekoru kırdı ve bu işte ustalaştı..
Annesinin biceps kaslarını geliştirmesine bol katkı sağladı..
Kalabalık ve gürültü sebebiyle akşamüstü uykusunu kuş gibi yapıp hemen muhabbete geri döndü..
Ama eeen önemlisiiii; mesleğini seçti!!

"Meslek tepsisi"nde steteskop, mini merdane, Sedergine Aspirin tüpü, sulu boya fırçası, kitap (sözlüktü sanırım), mini seramik vazo, ayna ve annemin hangi mesleği düşünerek koyduğunu bilemediğim mini bir kerpeten vardı ki sonradan dişçiye yoruldu sanırım. Daha önce hazırlamayı unuttuğumuz için son anda ordan burdan toparladık, merdaneyi son anda gençlik odamda, dolabın bir köşesinde buldum ve pek nostalji oldum!

Bizim kız önce merdaneyi aldı eline ve bir şamata koptu fakat akabinde bırakarak bir eline steteskopu (olley, doktorrr!) diğer eline de seramik vazoyu aldı (sanatsal hobileri olan bir doktorrr!) ve uzun süre kemirmek suret ile bu iki aleti inceledi. Ben elinde en uzun tuttuğunun geçerli olduğunu biliyordum o yüzden steteskopa pek sevindim (körolası doktorluk takıntım!) fakat muhalefet eline ilk aldığının geçerli olduğunu iddia ederek "Havanı al, aşçı olacak!" dedi. İkisi de doktor olan abim ve eşi ise "Yol yakınken döndür kardeş" diyerek meslek seçiminde tecrübelerini paylaştılar. Benim son yorumum da kitaba gitmemesi ile oldu: "Yandık, anasına çekecek, her sene eylüle kalacak!!" 




Meslek seçimi esnasında annemin buğdayları Aylin'in kafasından herhangi bir bez, kumaş germeden döktüğünü ve Aylin'in de alet edevat seçerken bir yandan da saçılan buğdayları afiyetle yediğini de atlamayalım..

Arda, Doruk ve Ekin ise tüm bu olaylarla zerre kadar ilgilenmeyip, benim gençlik odamda bir dolabın içine girip saatlerce oyun oynadılar..

Son olarak takma dişli, espirili ve çok leziz buğdayımız:

23 Mart 2012 Cuma

Yaradı bu ekinoks bana!

Bu hafta coştum ben..
Cumartesi günü akşamüstü Kıtır, akşamına Tapas..
Dün öğlen Üstkat, akşamına Marmaris Balıkçısı, üstüne James Cook..
Ye, iç, şuh kahkahalar patlat, parlat, cila çek...
Çooook özlemişim!

Yanlız neden murphy kanunu gibi çıktığım ve içtiğim gecenin sabahında cüceler 6:30 da hortlar?
Heleki her sabah 8:15 te yatağından kazımak sureti ile çıkardığım Arda? Nasıl yahu? Bir de gidip kızı uyandırdı..!!
Aylar sonra içtiğim insanlık için ufak ama yeni yavrulamış bünyeye gayet fazla miktardaki rakı-bira ve gaza gelinip içilen sigaradan mütevellit fiziksel bitkinlik hissetsemde, pek cıvıl, pek neşeliydim sabahın 6:30 unda..
Ruhum tazelendi a dostlar!

Bu aktif haftamda bebeleri kendilerine satmama "he" diyen kocam, kayınvalidem ve Muya Abla'ya kocaman birer teşekkür!!
Eylemlerim devam edecektir...zira alışkanlık bacayı sarmıştır!!!
;)


16 Mart 2012 Cuma

Uyku sersemi ordan burdan..

Saat 22:30, salonda yeni buluştuk Memo'yla. Ben kızı uyuturken, o oğlanı uyuturken uyuyakalmışız ayrı odalarda, o Arda'nın yanında yer yatağında, Arda ile yanyana kuzu sarması şeklinde, ben Aylin'in odasında çek yatta, kızın cuk cuk emzik sesini dinlerken...Gözümü açtım emzik sesi durmuş, ev sessiz, Arda'nın odasından horlamalar geliyor, baba oğul geniz etleri büyük bunların! :)

Dürttüm Memo'yu salona yollandım, peşimden geldi kaşına kaşına, gözler yarı açık..Birimiz bir kanepede, diğerimiz öbüründe. TV açtık; Cnn Türk' te "4 bir taraf"..Yan gözle Nagehan Alçı'ya bakarak illet oluyorum..Ilıcak da onun üstüne kaymaklı kadayıf misali perçinli illlet!

Neyse aklıma Arda'nın son günlerde beni güldüren 2 lafı geldi, onları yazacaktım:

Salı günü 15 te bir gelen yardımcımız Gülizar Teyze evde, sabah erken gelmiş. Kendisi yeni sayılır, 3 kez filan geldi henüz. İpek hamile olduğu için gelemiyor. Dolayısıyla Arda için çok yeni bir kişi. Neyse düdük uyanınca karşılaştılar, Arda biraz inceledikten sonra sordu:
-Anne niye gelmiş bu abla?
-Gülizar Teyze bize yardım etmeye geldi Arda'cım, İpek gelemiyor ya...
Gülizar araya girer:
-Gideyim mi ben Arda'cım?
-Yok gitme, ben seni çok seviyorum!
Biz gülüştük, Gülizar Teyze pek mutlu oldu, aradan 5 dakika geçti, Arda Gülizar Teyze'ye bir şey söylemek istedi, muhtemelen ismini hatırlayamadı, aklına en yatan şekliyle yorumladı ve arkasından seslendi:
-Güler yüzlü teyzeeee, baaakkk.....



Bu akşam mercimek yemeğinin ardından makarna vardı. Arda sos istemedi, boş boş yemesin diye peynir koyayım dedim. Sayın gurme oğlum da beyaz peynir filan koydurmaz, parmezan tercih eder; "Anne ince peynir koy" buyurdu...
"Arda biliyor musun bu peynirin adı ne? Parmiggiano!" dedim sesimi yükseltip bastıra bastıra italyan aksanı yaparak.
"Hı? ne?" dedi. 
"Ben italyanca konuşuyorum biliyor musun?" diye konuyu genişlettim, bu ara dillere pek meraklı da..
"İtlayanca mı?" dedi
"Evet" dedim, "konuşayım mı?"
"Konuş"
Bir kaç cümle kurdum havadan sudan, baktı şaşkın şaşkın gülerek..
Sonra yemeğe dönüp "parmezanlı makarna" anlamında;
"Arda bak bu; Maccheroni con parmiggiano!!" dedim,  "Haydi sen de söyle?!"
"Makkeroni kon patlıcano!"

:))

Tam yukardaki yazıyı yazdım, resim seçiyorum, koridordan sesi geldi cücenin, irkildim..Azıcık çiş kaçırmış, burnu da tıkalı, muhtemelen bizim yatağa gitti, kimseyi bulamayınca koridora çıktı ve bizi gördü salonda, benim kucağımda bilgisayar... Üst baş değiştirildi, "büyük yatağa" terfi edildi, o arada gayet cool bir şekilde bana izin verdi:
"Anne git sen çizgilimini izle!" 

Gecenin körü olmuş bu arada...21:00 civarı yaptığım 1 saatlik şekerleme cin yaptı beni...gidip kızın üstünü kontrol edip büyük yatakta cüceyle kuzu sarması olayım bari..Hadin gut nayt evribadi!

Arda tam 9,5 aylık. Aylin'in şu anki hali kadar. Çok özlüyorum bebekliğini Toti'min.

"Stegosaurus"u ile uyurken..Dinozorlar en favori arkadaşları bu ara..


9 Mart 2012 Cuma

Dün gibi - bol fotolu okul postu

Dün gibi Arda'nın okula başlayışı.
1 Mart 2011. Tam 1 yıl geçti üzerinden. 1 yıldır okullu bizim Arda Totisi.
Dönem dönem birkaç gün süren "Okula gitmicem!" gibi cızırtılı sabah senfonileri dinlesek de genelde severek ve isteyerek yollandı okula ve senfoniler devede kulak kaldı. İlk bir ay yarım gün gidip, 1 Nisan itibarı ile tam güne geçiş yaptı. Okula alışması yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta sürdü, tam güne geçiş ise beni acayip şaşırtan bir hızda, 1 günde gerçekleşti. O zaman da anladım ki bazı olayları, değişimleri şişiren biziz; ana-babalar, eh hadi daha çok analar, tamam! :)

Uzun uzun okulun faydalarını ve bizim okulumuzun iyi yönlerini anlatmayacağım, zaten yazılarda hep geçiyor okulumuz hakkındaki düşüncelerimiz, yorumlarımız..Tam da siyasetçiler eğitim sistemi üzerinden birbirleriyle hesaplaşırken, zaten çuvallamış olan sistem iyice yerlerde sürünmeye adayken, bizi garip ve içinden çıkılmaz sorularla darmadağın ediyorken aslında tek isteğim okulumuzun devamının kurulması ve bizim de diğer alternatiflere yan gözle bile bakmadan alıştığımız düzende ve Montessori sisteminde çocuklarımızı devam ettirebilmemiz olurdu. Arda'ya yetişmesi hiç mümkün değil ama belki Aylin'e yetişir, kim bilir?

İçine edilen sistem demişken bir duyuru:

ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!

Değerli Velimiz,

"İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile ilgili kamuoyu oluşturmak ve aileleri bilgilendirmek amacıyla, Ankara'daki tüm özel okulöncesi kurum velilerine yönelik bilgilendirme toplantısı yapılacaktır. Tüm ailelerimizin duyarlılığımızı göstermek amacıyla katılımını dileriz.

YER : ATLI SPOR KÜLÜBÜ GAZİ SALONU
TARİH : 12 Mart 2012 Pazar
SAAT : 13:00-15:00

Özel Okul Öncesi ve Etüd
Eğ. Kur. Birliği Derneği

Veeeee  yıl boyu çekilmiş fotolardan bir demet!!! (Aslında çok hoş sınıf fotoları vardı ama diğer çocuklar göründüğü için buraya koymak istemedim)


"Çalışma" yapılıyor

Öğle yemeklerini kendileri servis ediyor bu cüceler!


Hummalı yılbaşı hazırlıkları, kurabiye hamuru açmaca


Kurabiye kalıbını bastırmadaki gayret ! :)

veee, geyiği süsleme zamanı.
Müdürün makamında lakayıt tavırlar :)

Mrs Hilal ile kuzu sarması :) Daha net fotolar da vardı ama bunu çok sevdim!!

Bu çalışma sonra anneler günü kartı olarak eve geldi

23 Nisan kutlamaları - Sevgili örtmenimiz Mrs Selin. Kendisinin Arda'nın okula alışmasındaki etkisi unutulmaz!!

Cücenin yaptığı turşuyu kurufasülye pilava katık etmekten daha keyifli ve leziz bir şey olabilir mi??

Romantik kahvaltı! :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...