25 Haziran 2011 Cumartesi

Tecrübeli lohusalık

İkinci lohusalığımı yaşıyorum. Lohusalık denen, 40 gün sürdüğü farzedilen ancak bence çok daha uzun süren akıllara zarar dönem...Bu sefer çok daha sakin ve makul bir insanım. İlk seferinde neye uğradığımı şaşırmış, kendim başta olmak üzere çevremdekileri de bayağı bir yıpratmıştım..İlkinde hastaneden eve geldiğim dakika evde beni karşılayan babamın "kahraman kızım benim" diyerek bana sarılmasıyla açılan çeşmeler uzun bir zaman kapanmamış, çeşitli sebeplerle ama en çok da emzirme sıkıntıları ve meme ucu yaraları yüzünden şar şar akmıştı.
"Doydu mu? Süt geliyor mu? Yeterli mi? Emiyor mu? Çene oynuyor ama ya sadece emzik yapıyorsa? Sağsam mı? Sağdığımı biberonla mı versem? Biberona alışırda memeyi istemezse? Meme uçlarım ne zaman iyileşecek? gibi daha binlerce soru ile kendimi tüketmiştim, kocamı ve annemi de :)
O kadar sıkıntı etmiştim ki bu konuları kendime, belki de kendim sütümü azaltmış veya potansiyelimin farkına varamamıştım. Arda' ya mama da verdik arada, ilk başlarda gerçekten kilo alamadığı anlaşıldığı zamanlarda sağarak süt ve bazen sağdığım yetmediğinde formül mama içti. Bence hiç bir önemi yok, tıpkı biberonla tanışmasında bir sakınca olmadığı gibi. Biberona alışan memeyi bırakır dediler beni hezeyanlara sürüklediler, 22 ay meme emdi bizim sıpa sonradan...Neyse asıl önemli olan mama veya biberon değildi..Şimdi farkediyorum ki asıl önemli olan ben Arda' nın bebekliğini yaşayamamışım..onun o en ufacık en bi damlacık hallerine kendimi kaptıramamışım, şöyle en şefkatli halimle emzirip, kollarımda uyumasına izin vermemişim...Hep bir mücadele içinde geçen emzirme seansları sonrasında, birinin kucağına verip süt sağmaya yollanmışım..Ne fena! Neyseki 2-3 ay sonra işler yoluna girmiş de ben emzirmenin keyfine varmışım ve ufaklığın tadını çıkartmaya başlamışım...

Hamileyken ne yalan söyleyeyim çok korktum yine aynı şeyleri yaşarım diye..Çok dillendirmedim, çaktırmadım ama hep aklıma ilk günler, ilk haftalar geliyor ve benim ödüm kopuyordu...Bu sefer öyle olmayacak, bak gör, kolay gelecek diyorlardı..Umarım diyordum içimden sadece..

Haklılarmış..Bu sefer gayet iyiyim! :)

Memeler acımadı mı? Evet acıdı ama çok da dayanılmaz olmadı, 2. hafta daha iyi oldular, şu an biraz hassasiyet var, kalkanlara devam, bornoz dolaba kalktı ama işte o kadar..
Süt yetiyor mu paranoyası yok..Yetiyordur bir şekilde :)
Emiyor mu? Uyukluyor mu? Hem emiyor hem uyukluyor :)
Ağlama zırlama olmuyor mu? Oluyor ama daha çok Arda' yı ihmal etmemek adına zorlanmaktan, ondan sevgi ve ilgi çalıyormuş gibi hissetmekten ve kalbimde 2 ayrı ve çok büyük sevgiye yer açmanın dayanılmaz hafifliğinden kaynaklı  oluyor bu sefer ağlamalar...


İkinciyi bekleyen arkadaşlara duyurulur :)


15 Haziran 2011 Çarşamba

3

3 yıl önce bugün doğmuştu Arda..

Daha dün gibi..
"Ne zaman 40 ı çıkacak?" diye sabırsızlıkla beklediğim lohusa günlerim..
Sudan çıkmış balık hallerim..
Şu an hayal meyal hatırladığım ilk agucuk dönemleri..
İlk adımlar..ilk kelimeler..

Şimdi fotoğraflara bakıp tombiş bebek hallerini nasıl da unuttuğumu farkediyorum..
Yüzünün ne kadar değiştiğini, ne kadar yol katettiğimizi farkedip hayretlere düşüyorum..
Hele bugün onun ortamına misafir olduğumuzda;
Bağımsız bir birey olma yolunda hızla ilerleyen oğluma bakıp şaştım kaldım..
Onun sınıfı, onun arkadaşları..
Banyodaki diş fırçası.."Baak bu benim latağım" diye gösterdiği yatağı..
Birbirimizden habersiz ve bağımsız geçirdiğimiz günlerini geçirdiği okulu..
Ekin Loya'sı.. :)

Sağlıkla ve keyifle büyü benim sevgili "Toti"m!



14 Haziran 2011 Salı

Zzzzzzzzzzzz!!!

Pek uykum var!
Kız uyudu, ne yapsam delisi oldum..
Internete mi takılsam? Facebook, bloglar, mailler derken çok vakit alıyor,
Biraz bebek gelişimi mi okusam? Eeeh salla, ikinci çocukta kitap mı okunurmuş? :)
Azıcık yatıp uyusam? Annem evde olsa bu seçeneği seçmediğim için fena paylardı beni ama bugün yok kendisi
Ortalık toplasam? Uff..boşver...
Cevapsız aramaları geri arasam? Hiç enerjim yok ama çene çalacak..
En iyisi internet seçeneğini seçeyim, ama sadece 1 saat, kalan 1 saatte de uyurum biraz...(Genelde uyanana kadar kıçım kalkmaz sandalyeden ya neyse!)

2 haftayı devirdik..Aylin kız şimdilik sakin gibi, minnacık, kedi gibi sesler çıkarıyor, mis gibi kokuyor..Unutmuşum bebek hallerini, o kadar garip geliyor ki bazen! Hele o kadar ufak bir şeyin altını temizlemek, üstünü değiştirmek ne zor geldi anlatamam..Alışmışım koca dananın kolunu bacağını hoyratça tutmaya, boğuşmaya, bu narin ve nazenin kızın kolunu bacağını tutmak pek zor geldi..Haa bir de şunu belirteyim kuku temizlemek pek zormuş, gözünü sevdiğimin pipisi!! :)

Arda hatırladığım kadarıyla altının açılmasına bayılırdı, ilk banyosunda nirvanaya ermişti vesaire..Bu kız tam cadı, alt açma bir dert, banyo ayrı dert..Ciyak ciyak! Neyse banyoda daha sakiniz artık ama hele ilk günler nasıl elim ayağıma dolaştı..ter içinde tüm çıtçıtları ters ilikleyerek tamamlıyordum işlemi!! Doğumundan belliydi zaten..Arda'yı ilk göğsüme verdiklerinde susmuş, gözleri bana dikip bakmıştı öylece...Bu cadı kız, doğumhaneyi inletti, yetmedi koridoru yıktı, neyseki odada meme ile sakinleşti, güya doğumhanede hemen emzirecektim, ne mümkün!!

İkinciler bir kenarda kendi kendine büyürmüş derler ya..Kısmen doğruymuş..İnsan ilk "bebek" incinmesin diye 40 takla atıyor..Mesela zavallı Aylin kız meme emerken Arda bir arıza çıkarttığında, memeyi kızın ağzından çekip, anneme şutlayıp Arda' ya koştuğumu ve onunla ilgilendiğimi hatırlıyorum bir gün...Şu an ben de daha iyiyim, daha sakinim, ama ilk günler Arda' yı çok kafama taktım..O yokken gündüzleri fotoğraflarına bakıp ağladım, sürekli kreşi arayıp nasıl olduğunu sordum..Kendisine karşı belli etmemeye çalıştım, sakin ve hep güleryüzlü olmaya çabaladım ama belkide lohusa duygusallığıyla biraz Arda'ya karşı vicdan yaptım..Kimbilir daha ne hallerimiz olacak ama sadece 15 günü değerlendirmek için yazıyorum, son birkaç gündür daha iyiyiz..Sabahları okula gitmeyeceğim serzenişleri şimdilik bitti, akşamları da kız uyuyor olursa o okuldan döndüğünde, yemek faslı da sakin ve mutlu geçiyor...

Arda o kadar birden büyümüş geliyor ki...Hem fiziksel hem de ruhsal olarak..Kız kuş gibi hafif, ardından ellerimin arasında koca bir kazık!! Daha hamileyken koca göbeğime rağmen kucağımda taşıdığım, ayaklarını yiye yiye bitiremediğim minik bebeğim birden gözüme, elime koca bir adam gibi gelmeye başladı..Öte yandan o minicik bebekten, daha dünkü çocuktan anlayış bekler olduk ya, abilik taslamasını bekler olduk ya...Gücüme gidiyor...O daha yarın 3 yaşını bitirecek minicik bir çocuk..Hala altı bezli, 2 yaş kilosunu hiç artıramamış, 13,5 kilo ile yaşına göre % 25 persantilde gezinen, yemek seçen, daha okula gitmeye yeni yeni alışmış, kitaba tipak, sıcağa sıkaç diyen, "what's the weather" şarkısını evde "vattuvedaaa" diye söyleyen, evet sürekli şarkı söyleyen, ilgi bekleyen, "anne beni kucaaama al" diyerek bana sarılıp sırtımı pıtpıtlayan minik bir bebek o daha...Neden ilgiyi paylaşsın ki? Neden bir gün içinde herşeyi bölüşür olsun ki??

Hep diyoruz ya; Çok mu düşünüyoruz? Çok mu irdeliyoruz? Annemler bu kadar vicdan yaptılar mı acaba? İlk 2. yi doğuran ben miyim sanki?...Biliyorum ilerde çok iyi olacak, kardeşli büyümek harika bir şey..ama şu an için zor bir dönem bence..ve hata yapmaktan, yanlış tepkiler vermekten, bilmeden, istemeden de olsa Arda'yı incitmekten korkuyorum...

Uykum da kaçtı...

2 Haziran 2011 Perşembe

Teşekkür

Yorum yapan, arayan, düşünen, okuyan, iyi dileklerini yollayan, dua eden herkese, tüm dostlara çok teşekkür ederiz! Biz iyiyiz, pazartesi (doğumun ertesi gün) hemen taburcu olduk...Şimdi 2 çocuklu hayata alışmaya çalışıyoruz...Ve de tabii, klasik yeni doğan halleri; göğüsler sızlar vede fora vaziyette dolaşılır, uyku kafaya vurur, günün saatleri karışır, Arda' nın alışma hallerine gözler dolar, mis gibi süt kuzusu kokusu içe çekilerek kafa bulunur vesaire...



En yakın zamanda maceralarla dönmek üzere :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...