31 Aralık 2009 Perşembe

Son gün!

Yılın son günü, yarım günüz, akşamüstü ailecek Tunalı' da gezip son kalan hediyeleri alır, bir kahve içer, ışıklı caddede yürüyüş yaparız..akşama babaannelerdeyiz, Toti erken ve problemsiz uyursa belki 1-2 saat Alp'lerin ev partisine gideriz, yok mızmız bir akşam olur da babaanneye rahatsızlık olacak gibi olursa, alır Toti' yi eve döneriz..o yatağa, biz tv de dansöz seyretmeye :)
Belki Babun da gelir, prosecco içer dansöz kritiği yaparız, geyik çevirir dururuz...Geyik demişken; bi sitede gördüğüm geyik kartlarından yaptık!! Yılbaşı hediyesi niyetine el yapımı kartlar, iyi dilekler...



Arda' nın eli ayağı kartonda çizildi, ayaklar geyiğin yüzü oldu, eller boynuzları..Yapması basit, sonuç bence çok şeker. Kimine buzdolabına assın diye düz kartona yapıştırıldı, kimine kartpostal şeklinde hazırlandı..
Bir de günün anlam ve önemine uygun olarak bir de ağaç koyalım buraya. Bu sene evde süslemedik, ağacımız çok büyük ve Arda gördüğü ağaçlara çata çuta daldığı için göze alamadık, devrilme, ışıklarda kısa devre, sel, deprem.. :)
Neyse ofisteki ağaçla idare edelim..
Hepimize iyi yıllar olsun işallah!! Ho Ho Hooooo!!!

29 Aralık 2009 Salı

geçen hafta sonu



Geçen hafta sonu çok hareketli geçti. Cuma Noel tatiliydi, evde yeni bakıcımız ve Arda ile vakit geçirdik, Fatoş Hanım' ı daha yakından tanımak adına iyi oldu, biraz gözlem yaptım, bazı rutinleri gösterdim, beraber parka gittik, yemek yedik, öğlen uyku faslı tabiki benle oldu ama yinede tahmin ettiğim gibi çok yapışmadı bana, Fatoş Hanım' la da bayağı oynadı Toti..Bakalım nasıl olacak? Selvi 31' ine kadar gelecek sonra yanlız kalacaklar yeni ikili. İlk defa hiç tanımadığım birine bırakacağım için kalbim pır pır...Bir yandan ısınıyorum yeni "abla" mıza öte yandan hiç tanımıyorum ki diyorum ve üstüme bir kara bulut çöküyor...Neyse olumlu olalım, zamanla her şey yoluna girecek!!!

Cumartesi pazar sadece öğle uykularında evde idik. İlk defa Gymboree' ye gittik, deneme dersine. Çok keyifliydi, biraz şaşkındı bizim sıpa, herşey çok hızlı, karışık ve renkli geldi sanırım, her söyleneni de yapmak istemedi ama yine de iyi takıldı. Ananeye pazar kahvaltısına gittik, Dodo kuzene balık yemeye gittik, anne toti yüzme antremanına gitti, 365 e yılbaşı alışverişine gittik, gezdik oğlu gezdik, yerimizde duramadık! Anne toti hiç yemek yapmadığı için pazar gecesi 11:30 da mutfağa girdi, gözler yarı kapalı bişiyler yapıverdi..saat 01:00 e doğru da saya söve çıktı mutfaktan...Acaba şu yatılı bakıcıyı mı alsaydık diye de düşünemeden edemedi....

26 Aralık 2009 Cumartesi

pof


Yazamadığım bu günlerde:

Yeni bakıcı Fatoş Abla 1 haftalık deneme süresini doldurdu..
İbrahim Dede ameliyat oldu, 3 gün hastanede yattı..
Toti hafif bir üsye geçirdi, uykularında çok öksürdü..
Yine Toti iştahını kaybetti..çok fena yemek seçmeye başladı, anne üzgün vede süzgün :(
Anne toti işte çok yoğun günler geçirdiği için bakamadığı, birikmiş 1200 adet mailini net bir kararla silip derin bir oh çekti..
Toti' nin saçlar papaz gibi oldu..
Hiç kar yağmadı..

Ne biçim bir Aralıktır bu? Zaten ağaç ta süsleyemedik bu sene, hiç cingıl bels moduna giremedim..poffff..

15 Aralık 2009 Salı

Toti tamıtamına 18 aylık!!

Vay be, 1,5 yaş!! 18 ay!! Geçenlerde dediğim gibi gözümde büyüttüğüm bir hadise idi Arda' nın 18 aylık olması, hiç gelmiyecekmiş gibi uzak gözükürdü gözüme..Oysaki zaman uçtu gitti, bugün, 15 Aralık itibarı ile oğlumuz sayın "totilerin totisi Arda totisi" 18 ayı devirmiş durumda!

İtiraf etmeliyim şimdiye kadarki en keyifli zamanlarını yaşıyorum. Uykuları hala pek fena ama küçük beyin kendisi baldan tatlı :)
İşte 1 yıl arayla karşınızda Arda Efendi:



14 Aralık 2009 Pazartesi

Hafta sonu..

Düşündük taşındık, sonunda aşılanmaya karar verdik..
Cumartesi sabahı Güven hastanesinde maaile domuz gribi aşısı olduk..Vatana millete hayırlı olsun!

Akşamına Kağan-Selen mantıya çağırmıştı, onlara gittik. 3 boy cüce vardı ortamda; 11 aylık, 18 aylık ve 28 aylık, hepsi er kişi. Biz tam aradaki yaş olarak, "neydik ve ne olacağız" ı güzelce analiz ettik :)
Arda sonlara doğru bayağı şımardı, şov yaptı..

Pazar günü kendimi baba ocağıma attım!!
Aşıdan olduğunu tahmin ettiğim bir kırıklığım vardı cumartesiden beri, canım hiç 3 posta yemek hazırla, mutfak topla, Arda' yı eyle aktivitelerini yapmak istemedi bugün, halsizim, kolum kanadım kırık gibi...Bu halet-i ruhiye içerisinde kendimi anamın kollarına, baba ocağıma atmaktan başka hiç bir şey bana iyi gelemezdi...Netekim sabah 09:30 itibarı ile kahvaltıya gittiğimiz ananelerden akşam 21:30 itibarı ile çıktık! Çoook iyi geldi bünyeye, onlarda Toti' yi çok özlemişler, sanırım Toti de onları özlemişki pek keyifli bir gün geçirdi paşam!



11 Aralık 2009 Cuma

Bize bunu nasil yaparsin Selvi?!?! Hıck :(

Şimdi ne gerek vardı buna? Tatlı tatlı geçinip giderken?
Rutinimizi bozmaya, huzurmuzu kaçırmaya, yürekleri pır pır ettirmeye, üzmeye, hayal kırıklığına uğratmaya..ne gerek vardı?

Napıcaz şimdi? Yatılı mı? Gündüzlü mü? Yabancı mı? Türk mü? Yoksa kreş mi? Öz bakım diye Or-An mı? Yakın diye öz olmayan kalabalık bakım mı??

Amaaannn bu karda kışta, Aralık ortasında, hemi de en sevdiğim, sadece güzel şeyler olduğuna inandığım ayda, tek derdimin "kime ne hediye alsam" olması gerekirken ne gerek vardı yaa? :(

Alacağın olsun Selvi...

5 Aralık 2009 Cumartesi


Cumaları yarım günüm ya, ne zamandır yüzme antremanları yüzünden eve erken gelmiyordum. Dün işten çıkıp doğruca eve attım kendimi, Selvi aramıştı zaten öğle uykusunu uyumadı diye, bir önceki gece de çok uyanmıştı...
Selvi' nin mutlu mesut erkenden yollanması ile başbaşa kaldık Totimle. Emiştik, oynaştık, D&R dan yeni aldığım kitaplara göz attık veee ne zamandır istiyordum kek yaptık! Bu aktivite Arda paşanın çok hoşuna gitti, sürekli karıştırdı, tezgahın üzerine terfi ettiği için de pek zevklendi.
Tarif annemin yazdığı kitaptan, klasik kek hamuru. İçine türlü malzeme eklenerek "bilmemneli kek" olabiliyor. Biz ceviz, fındık, tarçın ve elma koyarak apple pie kıvamında bir tat yakaladık.
Ben malzemeleri katarken Toti her daim karıştırdı, biraz ceviz tırtıkladı, fındık-ceviz rondodan geçerken düğmeye o bastı vuuuuuuu diyerekten...

Bayağı hızlı hareket ettim, tezgahın yanından ayrılmamak için akrobatik hareketler yaptım, neyse her iş bitti keki kalıba dökeceğim, bir kıyamet!!! Bizimkisi önündeki oyuncağı alındığı için fena bozuldu!! Zor teskin ettim, hem gönlünü almak için hemde adettendir ya bir parmak çiğ kek yalattım...Ben küçükken sabırsızlıkla beklerdik abimle kalıba aktarılışını kekin, sonrada parmaklama kavgası çıkardı, sen daha çok yaladın diye, ağzımız burnumuz batardı! :)

Kek pişerken ev misss gibi koktu, makineye de kahve koydum, ondan da ayrı bir koku, ohhh soğuk bir kış günü, hava gıpgriyken daha müthiş bir ev kokusu düşünemiyorum...

4 Aralık 2009 Cuma

Kabak tadı



Efenim bu da benim kabak tatlım! Bayramda yapmıştım. Henüz cevizler serpilmemiş vaziyette..Kabaklar İpek Hanım Çiftliğinden. İlk girişimim olmakla beraber fena olmadı, bu arada kolaymış, daha teferruatlı bir çalışma zannediyordum. Kabak mühim ama, eğer lifli tatsız tuzsuz olursa istediğin kadar şeker boca et, olmuyor-muş...

Arda da afiyetle götürdü bu arada..ohh barsaklarına yarasın oğlumun :)



1 Aralık 2009 Salı

Tralalaaa Aralık geldi o lalaaa! :)

seğmenler, sonbahar..

Nedendir bilmem Aralık ayını cok severim. Aslında sebep çok: Karı, kışı pek bi severim, pis bir özenti olarak "noel - krismıs" ruhuna bayılırım, süslü çam ağacı karşısında sevinçten çığlık atasım gelir, kendi burcum aslandan sonra en çok yay burcundan hazederim, her türlü "sezon konseptine" yani meleklere, geyiklere, çanlara, yıldızlara tav olurum..Noel Baba ise ayrı konu, kendisini çok hoş buluyorum, ho ho hoooo :)
Geçen sene aralık ayında Arda 6 aylık olmuştu. İlk aylar emzirme problemleri ve lohusalık bunalımı ile boğuşurken kulaklarımda çınlayan "6 aylık olunca herşey değişecek, bak görürsün" cümleleri yüzünden 6. ay gözümde büyümüş, büyümüş adeta bir ütopya olmuştu. Sabırsızlıkla bekledim 6. ayı, merakla dinledim milletin 6 aylık bebeklerinin maceralarını...
Derken geldi çattı 6. ay! Gercekten farklıydı 6 aylıkken, oturuyordu, emeklemeye çabalıyordu, bilmiş bilmiş bakıyordu, iletişim almış başını gidiyordu, en önemlisi ben bebekli hayata iyice adapte olmuştum veee emzirme sıkıntıları bir yana Arda tam anlamıyla "cok cok" emer olmuştu :)



6 aylık toti

6 aylık olması ile gece uykularının bozulması tek kıl yanı idi bu cicim ayının. İlk hastalığı olan 6. hastalık, ardından gelen şiddetli grip ve çıkmaya çalışan dişler, belkide bir büyüme atağı yada hepsi birden mutlu mesut giden gecelerimizi alt üst etmişti. 6. ayın böylede bir hatırası var bende...Literatürümüzde hep şöyle geçiyor: "Ayy 6. aya kadar süper uyudu bizimkisi ama sonra başladı gece uyanmaları, valla zombi gibiyim yaaa!" :)

Bu sene 15 Aralık' ta 18 aylık olucak Toti. 18 ay da ütopik bir aydı benim için. Hep düşünürdüm "Vayy acaba nasıl olucak" diye, işte şurda 15 günümüz kaldı. Dün Baba Toti ile konuşuyorduk ne kadar büyüdü, özelliklede şu son 15-20 gün içinde nasıl değişti diye..ama bunları daha sonra yazacağım...Sadece Arda' yı anlatacağım bir postta...
En sevdiğim ay Aralık ayına ojjgeldin yazısıdır aslında bu..Ojjgeldin Aralık!! Umarım bu sene de diğer senelerdeki gibi hep iyi şeyler olur bu ay..Aaaa bide biz Aralık' ta nişanlanmıştııık, sahi!! Hemde 24 Aralık' ta, Noel ağacının önünde kesilmişti yüzük kurdelemiz!

Özenti, yabancı yalakaları n'olucak!! :-)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...