26 Ekim 2009 Pazartesi

Yeter artık, yeter beee, YETERRRR!!!

İşte böyle gürledi yaşlı amca dün Arda ile bana :(
Ne yapacağımı, ne diyeceğimi şaşırdım..ilk defa böyle bir şey başıma geliyor..
Tadımdaydık akşam Banu ve Derin ile, Arda' nın çığlık atacağı tutmuş bir günü idi..
Aslında sadece yemeğin sonuna doğru sıkılınca bağırdı, bir de masalar arasında yürürken zevkten..
Evet kabul ediyorum tiz çığlıklar, rahatsız edici olabiliyor..
Evet cocuğum olmadan önce bende gıcık olurdum bağıran çocuklara..(Annelerine daha çok: Susturamadı yahu bir türlü!!! Bekara karı boşamak kolaymış :))
Evet amca çok yaşlıydı..

Ama ne bileyim hiç beklemiyordum, dumur oldum, ilk defa başıma geldi, sinirleneyim mi, utanayım mı bilemedim...Sonra amcanın yaşını düşünüp sustum, yaşına başına saygımdan, en çok da tahammül seviyesinin artık dibe çöktüğünü düşünerek sustum..Ama içerledim yahu! Kendimi kötü hissettim, daha genç biri olsa dalardım dedim :)
Kalkarlarken yanındaki genç hanım özür diledi, Arda' yı sevdi..
Garson ay aman allahım amcanın hergün geldiğinden, çok kaprisli olduğundan, onların neler çektiğinden bahsetti..
Bizde Banu ile sen son şunu düşündük:
Amca gürlediğinde yapılacak en iyi şey:
"Hay yaşa be amcacığım, diline sağlık, hakikaten kafa ütüledi, bizce de YETERRRR!"
..demek olacaktı :)
sen sağ, ben selamet, Arda ciyak!!

22 Ekim 2009 Perşembe

domestik haller




Ev işlerinden feci şekilde sıkılıyorum...
En çok da Arda uyuduktan sonra mutfağa kapanıp gece gece yemek yapmaktan..
23:00 sularında soğan kokmaktan..
Her iş bitip mutfağı da temizledikten sonra evdeki yemek kokusunu duymaktan..
Daha bir de banyo yapmam gerektiğini hatırlamaktan..
Gece 01:00 sularında yorgun baygın yatmaktan..
Sonrada 03:00 de daha dinlenemeden Arda nin vızıklanması ile uyanmaktan..
nefret ediyorum..
Ayrıca:
Oturup yayılıp dinlenememekten..
Bloga vakit ayıramamaktan..
Grey's Anatomy nin daha hala 5. sezonunu bitirememekten..
Fotoğrafları istediğim gibi düzenleyememekten..
Başucumda duran kitapların hiç birisine başlayamamaktan..
şikayetçiyim!!
Keşke parmağımı şıklatmamla:
Günlük mis gibi taze yemekler hazır olsa, öğlene ayrı, akşama ayrı!
Ütüler jilet gibi yapılıp dolaplara yerleşse!
Yazlık-kışlık işleri pıt diye hallolsa, hurçlar puf puf dolup kapansa!
Ev hergün Narin gelmiş gibi pirupak olsa!
Alışveriş illeti olmadan, dolabımda her sabah cool kıyafetler-kombinler bulsam!
Bu kadar yahu!!! :-)
Ohhh yazınca bile bir anlık bir ferahlık kapladı içimi :)



19 Ekim 2009 Pazartesi

Yarışlara 2 hafta kaldı!!

Uluslararası Cumhuriyet Kupası, masterlar yüzme yarışları 30 Ekim - 1 Kasım 2009 tarihlerinde Ankara Üniversitesi yüzme havuzunda! Daha önceki yazımda bahsettiğim gibi Anne Toti olarak C3 kategorisinde (35 - 40 yaş grubu) pisinlere geri dönüyorum. Geçen hafta lisansım çıktı, bu hafta da eşofmanlar filan verilecekmiş :) Ne kadar nostaljik!
Bu arada artık ultra modern bir şekilde, gireceğimiz yarışları internetten kendimiz seçip, kayıt yaptırıyoruz. Eskinin çarşaf misali lisanslarının yanında yeni mini lisanslar da gayet şık ve pratik gözüküyorlar!
Hangi yarışları mı seçtim: İşte kahraman emekli yüzücü anne totinin yarış listesi:
50, 100, 200, 400 serbest, 50,100 sırt vede bayraklar. Toplam 6 yarış ve sanırım 2 bayrak! Deli miyim neyim, neden 400 serbeste de kayıt yaptırdım bilemiyorum ama en azından Tuncay Hoca' nın gazına gelip 800 e girmiyorum! O kadar da değil yani! :)
İstediğim kadar antreman yapamasam da, kendimi hiç hazır hissetmesemde heyecanla bekliyorum yarışları. Emektar yüzücüler olarak bol bol eski günleri yad edeceğiz, heyecan yapacağız, birbirimize tezahürat yapıp rezil derecelerimize güleceğiz!! :-)
Sonuçlar, fotolar, dedikodular, hepsi yarışlardan sonra burada...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...